Şiddet ve Tıp Bayramı nedeniyle İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Numune Hastanesi Konferans Salonun’da seminer düzenlendi.Seminere İl Sağlı Müdürü Fethullah Moğulkoç ve Sağlık çalışanları katıldılar.
Fethullah Moğulkoç”Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin varlığı ülkemizdeki sağlık çalışanlarının neredeyse tümünü son derece olumsuz etkilemekte, yaşam ve çalışma haklarını yok etmekte ve mesleklerini gereği gibi yapmalarına engel olmaktadır
Sağlık çalışanları olarak bizler; 365 günün 24 saati hiç ara vermeden, ailelerimizden fedakârlık ederek; hastanelerde, aile sağlığı merkezlerinde, 112 acil sağlık hizmetlerinde, ihtiyaç duyulan her yerde ve en sıkıntılı anlarda halkımıza hizmet vermekteyiz. Bizler hizmet sunumu esnasında vatandaşlarımızdan asgari nezaket ve saygı kurallarına riayet etmelerini, bizim de bu toplumun bir parçası olduğumuzu, insan olduğumuzu, yeme, içme, dinlenme gibi ihtiyaçlarımızın olduğunu bilmelerini istiyoruz.
Değerli basınımızın ve kamuoyumuzun şunu özellikle bilmesini isteriz. İl Sağlık Müdürlüğü ve sağlık camiası olarak “Sağlıkta Şiddete Sıfır Tolerans” yaklaşımını aynen benimsiyor ve görevi başında şiddete maruz kalan çalışanlarımızın her zaman yanında olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Bakanlığımızın yaptığı düzenlemeler kapsamında şiddete maruz kalan çalışanlarımıza kurumumuz bünyesinde görevli avukatlarımız vasıtasıyla her türlü hukuki ve idari desteği sağlıyoruz. Sağlık çalışanları olarak bizlerin halkımızdan ve adaletten beklentimiz; içimizde bulunan şiddete meyilli kişilerin adalet önünde hak ettikleri en ağır ceza ile cezalandırılmalarıdır.
Halkımıza, adil, ulaşılabilir bir sağlık hizmeti için çabalayan, her türlü şiddet olayına rağmen aynı heyecan ve özveriyle canını tehlikeye atmaktan kaçınmadan hizmet veren sağlık çalışanlarımız kutsal bir görevi üstlenmektedir.
Yapılan yasal düzenlemeler ile ülkemizde hasta hakları belirli bir noktaya ulaştı. Nasıl ki insanlarımızın bu haklarını etkin bir şekilde kullanmalarına yine biz sağlık çalışanları katkıda bulunuyorsak biz sağlık çalışanlarının da haklarının olduğunun unutulmaması ve insanlarımızın sağlık hizmeti alırken bunlara dikkat etmesini istiyoruz. Sağlık çalışanlarının toplumda ki saygın yerinin korunması, şiddetin her türüne geçit verilmemesi hususunda siz basın mensupları vasıtasıyla halkımızın her bir bireyinden aktif destek bekliyoruz.”dedi.
Ülkemizde, modern ve bilimsel ölçekli ilk tıp eğitiminin başladığı 14 Mart, aynı zamanda milletimizin bağımsızlık uğruna yaktığı ateşin ilk kıvılcımının tarihidir. Tıbbiyeliler, 14 Mart 1919’da İstanbul’u işgal eden düşman kuvvetlerini protesto ederek, milli mücadelemizin öncülüğünü yapmış ve İstiklal savaşımızda önemli bir rol oynamıştır.
Tarihimizin zor günlerinde, çeşitli imkânsızlıklar içinde yetişen hekimlerimiz, Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren milletimizin var olma, kalkınma ve gelişme mücadelesinde önemli roller üstlenmiştir.
Türkiye bugün, tıp eğitimi- teknolojisi ve sağlık hizmetleri alanındaki performansıyla dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmektedir. Ülkemiz sağlık sektörü, insan kaynağının niteliği ve sunulan sağlık hizmetinin etkinliği bakımından, belirli bir standardı yakalamış, dünyanın gelişmiş ülkeleriyle boy ölçüşecek seviyeye ulaşmıştır.. Şüphesiz, bu başarılı çalışmaların arkasında dünyanın en zor ve en onurlu işlerinden birini yapan, sabırla, hoşgörüyle, özveriyle çalışarak karşılıksız hizmet anlayışıyla insanlığa hizmet eden hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız vardır.
Üniversite yıllarından itibaren zorlu bir eğitim süreciyle başlayan hekimlik, sürekli yenilenmeyi, gelişmeleri izlemeyi, bilimsel araştırmaların merkezinde olmayı gerektirmektedir. Bu yönüyle de bilime ve insanlığa hizmet noktasında çok önemli bir görevi yerine getirmektedir.
Halkımıza , adil, ulaşılabilir sağlık hizmeti sunmak; hastalarımızın tutan eli, gören gözü olmak için çabalayan, 1915 Çanakkale Harbi’nde şehit olan kahraman tıbbiyeli Türk gençlerimizin ruhuyla, aynı heyecan ve özveriyle canını tehlikeye atmaktan kaçınmadan hizmet veren, kar ve tipi gibi olumsuz durumlarda mahsur kalan hastaya ulaşmak için hayati pahasına mücadele eden sağlık çalışanlarımız kutsal bir görevi üstlenmektedir.
Fedakâr hekim ve sağlık çalışanlarımız, bu kutsal görevlerini yaparken büyük zorluklar ve güçlüklerle de karşılaşmaktadırlar. Ancak buna rağmen özverili bir şekilde insanları sağlığına kavuşturmaya devam etmekte, insanı yaşat ki devlet yaşasın düsturuyla görevlerini icra etmektedirler.
Özünde insana hizmet etmek ve hayat kurtarmak olan bu meslek, ancak yoğun bir sevgi ve aşkla icra edilebilir. Bu onurlu mesleğin mensupları olarak da bizler, insanımızın her şeyin en iyisine, en güzeline layık olduğuna inanıyor ve bunun için gayret gösteriyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle başta İlimizde olmak olmak üzere yurdumuzun dört bir köşesinde, köyünde, kasabasında büyük özveriyle insan sağlığına hizmet eden hekimlerimiz ve tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramını tebrik ediyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”
