Antalya escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort

GLOKOM SİNSİ VE GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN BİR RAHATSIZLIK - MySivas.Com Sivas HaberleriMySivas.Com Sivas Haberleri

29 Mart 2024 - 12:56

GLOKOM SİNSİ VE GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN BİR RAHATSIZLIK

Son Güncelleme :

11 Mart 2019 - 16:50

GLOKOM SİNSİ VE GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN BİR RAHATSIZLIK

Medicana Sivas Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ayşe Tel Kaplan, tüm dünyada en sık kalıcı görme kaybına neden olan hastalıklardan biri glokom(göz tansiyonu) rahatsızlığı ve belirti vermeden ortaya çıkabilecek görme kaybına dikkat çekmek amacıyla açıklamalarda bulundu.

Op. Dr. Ayşe Tel Kaplan, göz sinirini tutan yaygın ve ilerleyici bir hastalık olan glokomun, göz içindeki sıvı basıncının göz sinirine zarar verebilecek düzeyde artmasıyla ortaya çıktığını belirterek tedavi olunmadığı takdirde görme kaybına yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu.

Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen, tespit edilen hastalardan 10 tanesinden birinde körlüğe neden olabilen glokom hastalığının geri dönüşü olmayan görme kayıplarına neden olduğunu ifade eden Op. Dr. Ayşe Tel Kaplan, hastalığın belirti vermemesi sebebiyle gelişmiş ülkelerde bile hastaların büyük çoğunluğunun içinde bulundukları durumdan haberi olmadan yaşadıklarına dikkat çekti. Medicana Sivas Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ayşe Tel Kaplan, hipotansiyon, hipertansiyon, diyabet, miyop gibi rahatsızlıkları olanların veya uzun süre kortizon kullanan kişilerin normal kişilere oranla daha fazla risk altında olduğunu sözlerine ekledi.

GLOKOM NEDEN OLUR?

Dr. Ayşe Tel Kaplan, glokomun göz içi sıvısını dışarı boşaltan kanallarda yapısal olarak veya sonradan gelişen sebeplerle tıkanıklık veya direnç oluşması nedeniyle ortaya çıktığını ifade etti. Tıkanıklıktan dolayı göz içi sıvısının yeterli seviyede boşalamadığını dikkat çeken Kaplan, bu durumun göz içinde basınç yükselmesine neden olduğunu ve görmeyi sağlayan göz siniri hücrelerine zarar verdiğini belirtti. Göz siniri hücrelerinin yükselen göz içi basıncı nedeniyle hasar görmesinden dolayı görme kaybı oluştuğu bilgisini veren Kaplan, hücrelerin tümünün ölmesi durumunda kalıcı görme kaybı oluşacağı konusunda uyarıda bulundu.

GLOKOM SİNSİ VE GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN BİR RAHATSIZLIK…

Op. Dr. Ayşe Tel Kaplan, glokomun sinsi ve belirti vermeden ilerleyen bir hastalık olduğunu, biraz daha şanslı hastalarda başağrısı, çevrede bazı yerleri görememe, göz önünde renkli ışıklı haleler görme gibi belirtilerle kendini hissettirdiğini, çoğu hastada ise belirgin görme kaybı yaratıncaya kadar hastalığın anlaşılamadığını belirtti. Glokom’un yaş cinsiyet gibi öncelik gözetmediğini ifade eden Kaplan, 40 yaşın üzerinde olanlar, ailesinde glokom bulunan kişiler, şeker hastalığı, hipertansiyonu, hipotansiyonu, miyopisi ve damar hastalığı bulunanlar ve uzun süreli kortizon kullananların glokomun daha sık görüldüğü grupta yer aldıklarını ifade etti.  Kaplan, glokom rahatsızlığının genetik olabileceğini ve ailesinde göz tansiyonu bulunan kişilerin bu hastalığın görülmesi açısından normale göre daha fazla risk taşıdığını vurguladı.

Op. Dr. Ayşe Tel Kaplan, herkesin 40 yaşına kadar üç yılda bir, 40 yaş sonrasında ise 2 yılda bir kontrol yaptırması gerektiğine değindi. Opr. Dr. Ayşe Tel Kaplan, genetik risk taşıyan, şeker hastalığı, hipertansiyonu, hipotansiyonu, yüksek miyopisi ve damar hastalığı bulunanların ise yılda bir kez düzenli olarak kontrolden geçmesini tavsiye etti.

GLOKOM NASIL TEDAVİ EDİLİR…

Glokom tedavisi için ilaç tedavisi, laser tedavisi ve cerrahi tedavi gibi farklı tedavi yöntemleri uygulanabileceğini, özellikle geç dönemde tanı konulan ya da sürekli ilaç kullanımının uygun olmadığı olgularda doğrudan laser girişimleri ya da cerrahi yöntemlerin kullanıldığını ifade etti.  Kaplan, İlaç tedavisinde hastanın ilacı düzenli kullanmasın tedavi başarısı üzerinde etkili olduğunu, cerrahi yöntemlerin de son yıllarda oldukça başarılı olduğunu ve sürekli ilaç kullanma zorunluluğunu ortadan kaldırdığını belirtti. 

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.