Mehmet Uluğtürkan’ın gerçek bir kahramanın yaşadıklarını anlattığı Madalyasız adlı romanda, Sivas’ın Milli Mücadele’deki önemi, bilinmedik ayrıntılarla bir kez daha vurgulandı
BASIN BÜLTENİ – FOTOĞRAFLI
Türk edebiyatında yeterince işlenmeyen “Sivas ve Milli Mücadele’deki önemi” konusu bu kez, 1920’li yıllarda yaşanmış olayların ve gerçek bir kahramanın başından geçenlerin aktarıldığı önemli bir romanda genişçe yer buldu. Mehmet Uluğtürkan’ın, o yıllarda Sivas’a bağlı olan Darende’de yaşayan Mehmet Ağa’nın akıl almaz öyküsünü anlattığı romanı Madalyasız’da, Sivas’ın Milli Mücadele’deki önemi, gündeme gelmemiş ayrıntılarla vurgulandı. Doğan Kitap’tan çıkan Madalyasız, edebiyat tutkunlarından büyük ilgi gördü.
GÖRÜLMEMİŞ FEDAKARLIK
Emsalsiz bir söz verip, kendisi ve oğlu dahil 120 kişilik çetesine liderlik ederek, Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle Maraş’ın Fransız işgaline karşı direniş mücadelesine katılan Yeniceli Mehmet Ağa’nın (1864-1937) gerçek yaşam öyküsü, Mehmet Uluğtürkan tarafından ‘Madalyasız’ adıyla romanlaştırıldı. Uluğtürkan’ın ilk romanı olan Madalyasız, çetesine katılan gönüllü savaşçılara “Şehit olursanız 40 yıl boyunca ailenize ben bakacağım” diye taahhütte bulunan, kendisi ve ölümünden sonra ailesi tarafından bu sözü yerine getirilen Mehmet Ağa’nın başından geçen çarpıcı olayları, tarihi gerçeklere bağlı kalarak anlatıyor.
MARAŞ’A SİVAS’TAN DESTEK GİTTİ
Romanda birçok bölümde, Sivas Kongresi ve sonrasında Sivas’ta yaşananlar, Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarının Milli Mücadele’yle ilgili olarak kentte yürüttüğü çalışmalara değiniliyor. Romanda, Fransızlarla mücadele eden Maraşlıların savaşının ana komuta merkezinin Sivas olduğu belirtiliyor. Büyük ilgi gören Madalyasız adlı romanda, Sivas’ın Gürün ilçesinden Maraş mücadelesi için silah ve yiyecek gibi önemli yardımların gönderildiği de vurgulanıyor. Öte yandan, Kılıç Ali’nin Sivas’ta buluştuğu Mustafa Kemal Paşa’nın, kendisine Maraş’a gitme görevini burada verdiği de çarpıcı bir sahneyle anlatılıyor.
ROMANDAN BİR BÖLÜM:
“Bana kalırsa Sivas’a gidin. Mustafa Kemal Paşa’ya katılın.”
Bu öneri Asaf ve iki arkadaşına daha akılcı gelince yönlerini Sivas’a çevirmişlerdi. Fakat Asaf’ın bazı endişeleri vardı. Kendisi bugüne kadar hep Enver Paşa’yla çalışmıştı, bunu herkes gibi Mustafa Kemal Paşa da bilirdi muhakkak. Enver Paşa ile Mustafa Kemal Paşa’nın birbirlerini pek sevmedikleri ise herkesin malumuydu. Bu sebeple Sivas’a önceden kabul edilmeden ellerini kollarını sallayarak öylece gitmeleri uygun olmazdı. Onlara bir aracı lazımdı, neyse ki bu aracıyı bulmaları pek uzun sürmedi.
Asaf’ın dayısının oğlu Muzaffer, Samsun’a Mustafa Kemal Paşa’yla birlikte çıkmıştı ve şimdi de onun mutemet emir subayıydı. Sivas’ta Muzaffer’i bulan Asaf, ondan kendilerini Kemal Paşa’ya götürmesini istedi.
MEHMET ULUĞTÜRKAN KİMDİR?
1972’de Darende’de doğdu. Halkla ilişkiler üzerine ön lisans, işletme üzerine lisans eğtimi aldı. Yüksek lisansını, Çukurova Üniversitesi’nde yönetim ve organizasyon üzerine yaptı. Gazetecilik hayatına 1989 yılında muhabir olarak başladı. 1998-2004 yılları arasında Adana Sanayi Odası basın danışmanlığı görevini yürüttü. 2008’de ortağı Esra Özden’le birlikte Türkiye’nin ilk bölgesel ekonomi yayını Refleks gazetesini kurdu. 2009 yılında yaptığı bir haberle, Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nce düzenlenen yarışmada araştırma dalında Türkiye birincisi oldu. Onlarca kuruluştan mesleki ödüller aldı. Hürriyet gazetesi Çukurova GAP yayınında bir yıl kadar köşe yazarlığı yaptı. Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak Ekonomi Gazeteciliği dersi verdi. Ekonomi Gazetecileri Derneği Yönetim Kurulu üyesidir. Selma Uluğtürkan’la evli olan Mehmet Uluğtürkan’ın, Türkan ve Nadiye isimli iki kızı vardır.
