Antalya escort Antalya escort bayan Antalya bayan escort

Şemsi Bayraktardan Kuru Soğan basın açıklaması - MySivas.Com Sivas HaberleriMySivas.Com Sivas Haberleri

26 Nisan 2024 - 01:14

Şemsi Bayraktardan Kuru Soğan basın açıklaması

Son Güncelleme :

29 Ağustos 2019 - 13:22

Şemsi Bayraktardan Kuru Soğan basın açıklaması

Türkiye Ziraat Odaları Genel Başkanı Şemsi Bayraktardan basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak

2007 yılından bu yana üreticiden tüketiciye halkın tamamını yakından ilgilendiren gıda fiyatlarındaki

değişimleri takip etmeye ve kamuoyunu doğru bilgilendirmeye devam ediyoruz.

Bu çerçevede market fiyatlarına baktığımızda;

Ağustos ayında,6 üründe fiyat değişimi görülmezken, 14üründe azalma, 18üründe ise fiyat artışı gerçekleşti.

Marul, kuru fasulye, nohut, kuru üzüm, kuru incir ve zeytinyağı fiyatında değişim olmadı.

Fiyat düşüşü markette yüzde27,40ile en fazla kuru soğandameydana geldi.

Kuru soğandaki fiyat düşüşünü yüzde 16,47ile şeftali,yüzde 15,16 ile domates izledi.

Fiyat düşüşü sivri biberde yüzde 14,15,

patateste yüzde 12,33oldu.

Markette en fazla fiyat artışı ise yüzde 47,13 ile kabaktaoldu.

Kabaktakifiyat artışını yüzde 43,34 ile salatalık, yüzde 16,67 ile yeşil fasulye takip etti.

Fiyat artışıAntep fıstığında yüzde 12,38,

limondayüzde 11,27 düzeyinde gerçekleşti.

Üretici fiyatlarında ise; Ağustos ayında 7üründe fiyat değişimi görülmedi.

11üründe azalma, 12 üründe ise fiyat artışı meydana geldi.

Maydanoz, yeşil soğan, limon, elma, pirinç, kuru kayısı ve zeytinyağı fiyatında değişim olmadı.

Fiyat düşüşü üreticide yüzde 64,29 ile en fazla kuru soğandagörüldü.

Kuru soğandakifiyat düşüşünü yüzde 45,49 ile domates,yüzde 40 ile sivri biberizledi.

Fiyatlar patateste yüzde 39,73,

havuçtayüzde 33,33,

yeşil mercimekte yüzde 30,20,

şeftalideyüzde 28,57,

patlıcandayüzde 23,75,

kuru üzümde yüzde 16,67,

nohuttayüzde 14,56,

maruldayüzde 11,54 geriledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 89,47 ile salatalıkta meydana geldi.

Salatalıktaki fiyat artışını yüzde 33,33 ile kuru incir, yüzde 25 ile fındık izledi.

Fiyat artışında bu ürünleri

yüzde 24,68 ile yumurta,

yüzde 24,32 ile Antep fıstığı,

yüzde 21,20 ile kuru fasulye,

yüzde 14,47 ile yeşil fasulyetakip etti.

Üretici fiyatlarındaki artış ve düşüşlerin nedenlerine baktığımızda,

salatalıkta ve kabaktaüretim maliyetlerini kurtarmayan fiyatlar, sökümlere neden oldu.

Bu durum da arzı düşürdüğü için fiyatları artırdı.

Kalite ve verimin iyi olduğu kuru incirde yeni sezon ürün fiyatı devreye girince, fiyatlarda artış görüldü.

Fındıkta Toprak Mahsulleri Ofisi’nin fiyat açıklayarak piyasaya girmesi üretici fiyatlarını artırdı.

Antep fıstığında ise yok yılı olması nedeniyle rekoltede yaşanan düşüş, fiyatları artırdı.

Kuru fasulyede yeni başlayan hasat nedeniyletam oturmayan piyasa fiyatları, geçen sezona göre artış gösterdi.

Yeşil fasulyede yağışların ürünü olumsuz etkilemesi fiyatları artırdı.

Kuru soğanda geçen yıla göre artan ekim alanları ve hasat edilen ürün miktarındaki artış, fiyatları düşürdü.

Domateste hasat edilen ürün miktarındaki artışa karşın alımların yavaş olması, ihracattaki durgunluk fiyatlarda düşüşe yol açtı.

Sebzelerde hasadın yoğun olduğu bir dönem olmasının yanı sıra tüccarın alımlarda yavaş davranması sivri biber, patlıcan, patates gibi ürünlerde fiyatlarda düşüşe neden oldu.

Havuçta talepteki daralma, fiyatları aşağı çekerken, şeftalide hasat edilen ürün miktarındaki artış fiyatlarda gerilemeye yol açtı.

Aşırı yağışların kaliteyi olumsuz etkilemesi nedeniyle yeşil mercimek fiyatlarındada düşüş meydana geldi.

Nohutta ise geçen yıla göre ekim alanlarındaki artışa bağlı olarak yeni sezon fiyatlarında düşüş yaşandı.

Kuru üzümde, yeni sezonla birlikte fiyatlarda gerileme oldu.

Değerli basın mensupları,  

Ağustos ayındaüretici ve market fiyatları arasındaki fark, yüzde 342,08 ile en fazla patlıcanda görüldü.

Patlıcandan sonra fiyat farkı sırasıyla,

elmadayüzde 308,33,

kuru kayısıda yüzde 307,25 oldu.

Bu ürünleri,

yüzde 291,85 ile nohut,

yüzde 283,20 ile kuru soğan,

yüzde 274,94 ile domates,

yüzde 268,60 ile sivri biber takip etti.

Patlıcan 4,4 kat,

elma ve kuru kayısı 4,1 kat fazlaya tüketiciye ulaşmaktadır.

Bu oran,

nohutta 3,9,

kuru soğanda 3,8,

domatesteve sivri biberde 3,7kattır.

Üreticide,

61 kuruş olan patlıcan 2 lira 70 kuruşa,

1 lira 52 kuruş olan elma 6 lira 21 kuruşa,

10 lira olan kuru kayısı 40 lira 73 kuruşa tüketiciye satılmaktadır.

Yine üreticide,

2 lira 70 kuruş olan nohut 10 lira 58 kuruşa,

50 kuruş olan kuru soğan 1 lira 92 kuruşa,

73 kuruş olan domates 2 lira 72 kuruşa,

98 kuruş olan sivri biber 3 lira 59 kuruşatüketiciye sunulmaktadır.

Değerli Basın Mensupları,

Görüldüğü gibi üretici market fiyatları arasındaki makasta sorun devam etmektedir.

Tarladan markete olan zincirin kısalması,

çiftçimizin emeğinin karşılığını alabilmesi,  tüketicilerimizin de uygun fiyatla ürün tüketebilmelerinin sağlanmasının yolu kuşkusuz ekonomik örgütlenmeden ve planlı üretimden geçiyor.

Üretim planlaması yapılamamasının sıkıntısını düşen fiyatlar nedeniyle üreticilerimiz yaşamaktadır.

Yine de üreticimiz, her türlü zorluğa rağmen bu yıl da üretiminisürdürmüştür.

Özellikle bu yıl, doğal afetler, çok sayıda çiftçimizi olumsuz etkilemiştir.

Çiftçimiz, aşırı yağıştan, kuraklığa, selden doluya, don afetinden fırtınaya, hortuma, su baskınına kadar ardı arkası kesilmeyen afetlere maruz kalmıştır.

Meydana gelen yağışlar özellikle tarla ürünlerinde ve açıkta yetiştirilen sebzeve meyvelerde hastalık ve zararlıların

çoğalmasına, ürün kayıplarına yol açmıştır.

Doğal afetlerden çok sayıda ilimizde,

buğday, arpa, fındık, kırmızı ve yeşil mercimek, nohut, kuru ve yeşil fasulye, zeytin, kayısı, üzüm, elma, armut, Antep fıstığı ve

ceviz gibi ürünler olumsuz etkilenmiştir.

Son bir yılda olay bununla da kalmamış, geçen yıl Nisan ayından itibaren döviz kurlarında yaşanan dalgalanma ve kura bağlı olarak enflasyonda görülen yükselme, çiftçimizi olumsuz etkilemiştir. 

Çiftçimizin kullandığı bütün girdilerde, gübresinden, mazotuna, elektriğinden zirai ilacına, sulama ücretlerinden, tohum,yem fiyatlarına kadar hepsinde yüksek fiyat artışları görülmüştür.

Fiyatlardaki yıllık artış, gübrede yaklaşık yüzde 60’ın, elektrikte yüzde 76’nın, zirai ilaçta ise yüzde 100’ün üzerinde gerçekleşmiştir.

Ayrıcatarımsal kredilerde cari faiz oranları yükselmiş, çiftçimizin finansman maliyetleri de artmıştır.

Tabii afetlerin üst üste her yıl yaşanması da ertelenen borçların ödenmesini imkansız hale getirmiştir.

Üreticimiz mağdur durumdadır.

Borçlu durumdadır.

Üstelik,31 Aralık 2018 tarihi itibarıyla takip hesaplarında izlenen tarımsal kredi borçları ile çeşitli afetlerden yüzde 30’un üzerinde zarar gören çiftçilerimizin yapılandırılan borçlarının ilk taksit ödemelerinin Ekim ayında yapılacak olması çiftçimizi zorlayacaktır.

2019 yılı içinde yaşanan afetlerden etkilenen çiftçilerimizin kredi borçlarının ertelenmesini sağlayacak kararname çıkarılmalıdır.

Çiftçimize yeni finansman imkanı verilmelidir.

Girdi fiyatları makul seviyelere çekilmelidir.

Destekler artırılmalıdır.

Çiğ sütte süt/yem paritesinin 1,5 olması sağlanmalıdır.

Halen litrede 1 lira 83 kuruş olan çiğ süt fiyatı,

2 lira 53 kuruşa çıkarılmalıdır.

Son bir yılda yüzde 76,4 artan elektrik fiyatları çiftçimizi oldukça zorlamaktadır.

Mesken abone grubu, fon, pay ve vergi dahil elektriğin kilovatsaatine 60,3 kuruş öderken,

ülkenin gıda güvencesini sağlayan çiftçimizin 70,17 kuruşa elektrik almasının izahı yoktur.

Tarımın tamamında elektrik fiyatları makul düzeylere indirilmeli, yüzde 18 olan KDV sıfırlanmalı, yüzde 1 Enerji Fonu ve yüzde 2 TRT payı kaldırılmalıdır.

Üreticilerimizin her ay elektrik faturası ödemesine imkan yoktur.

Ürünlerin hasat dönemi dikkate alınarak yılda bir ya da iki defadatahsilat yapılmalı,

teminat istemeuygulamasından vazgeçilmelidir.

Değerli Basın Mensupları,

Lifiyle, çiğidiyle, linteriyle, küspesiyle ülkemiz ekonomisine büyük katkı sağlayan, hasadın başlamak üzere olduğu pamuk konusuna da bu toplantımızda değinmek istiyorum.

Pamuk fiyatlarında, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı, devir stokları ve yüksek rekolte beklentisi nedeniyle uluslararası piyasada yaklaşık 5 aylık sürede yüzde 26’ların üzerinde bir düşüş var.

Bu durumun bizim piyasaya da yansıması, hasatla birlikte fiyatların daha da düşmesi bekleniyor.

Pamuk hasadına çok az bir süre kala dünya pamuk fiyatlarındaki ciddi düşüş, maliyetleri oldukça yüksek olan üreticilerimizi endişelendirmektedir.

Bu şartlarda seneye kimse pamuk ekemez.

Pamukta sıfır gümrük önemli bir sorundur.

Dünya Ticaret Örgütü uygulamaları nedeniyle gümrük vergilerini artıramıyoruz.

Sanayicilerin Yunanistan’dan çok ucuza pamuk almak için bağlantı yaptıkları öne sürülmektedir.

Ülkemizde 2,6 milyon ton kütlü pamuk üretimi yapsak da hala üretimin tüketimi karşılama oranı yüzde 60’lar seviyesindedir.

Geçen yıl 752 bin ton lif pamuk ithali için 1,4 milyar dolar döviz ödedik.

Ülkemiz son 10 yılda, 2009-2018 döneminde pamuk ithalatı için 14,8 milyar dolar döviz ödemiştir.

Pamuk primlerinde gerekli düzenleme acilen yapılmalı, prim kilogramda 80 kuruştan en az

1 lira 20 kuruşa çıkarılmalıdır.

Pamuğunu satan üreticinin primi hemen ödenmelidir.

Prim desteğinde dekara üst sınır olarak 500 kilogram kota getirilmesi uygulamasından vazgeçilmelidir.

Ülke ihtiyacı pamuğun çiftçimiz tarafından üretilmesi sağlanmalıdır.

Diğer bir konuda hasadı yaklaşan çeltiktir.

Üreticimizin mağdur olmaması için,

Toprak Mahsulleri Ofisi, hasattan önce,

çeltik alım fiyatını açıklamalı ve gecikmeden alıma girmelidir.

Değerli Basın Mensupları,

Yarın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlayacağız.

30 Ağustos Zafer’ini bizlere armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarına ve kahraman ordumuza şükranlarımı sunuyor, Türk milletinin bu büyük bayramını kutluyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle yaklaşan pamuk ve çeltik hasatlarının başta üreticilerimiz olmak üzere bütün taraflar açısından bereketli geçmesini diliyor,

toplantımıza katılımınız için teşekkür ediyorum.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.