Sayın Abdullah AYDIN Altınbaş Üniversitesinde öğrencilere yaptığı konuşmada ”GÖZLÜKÇÜLÜK TİCARET MESLEĞİDİR” ticaret yapmıyor muyuz? Para kazanmıyor muyuz? Evet, ticaret yapıyoruz, SGK cam çerçevesini Hayatınızdan çıkarın, korkularınızı atın, korkularınızdan kurtulun buyurmuşlar!

*
Türkiye’de gözlükçülük tıpkı Eczacılık, tabiplik gibi sağlık mesleği olarak sınıflandırılmıştır. Özel meslek kanunu mevcuttur. Meslek kanunumuzun amaç bölümünde toplumun ve fertlerin sağlığının korunması gözlükçülere yasa ile emredilmiştir. Sağlık Bakanlığının gözetim ve denetiminde faaliyet gösterir. Meslektaşlarımız mesleklerini icra yetkisini, Üniversite eğitimi ile elde etmektedir. Gözlükçülük/Optisyenlik bir formasyon mesleğidir.

Eczacı tabip, diş hekimi, gözlük sağlık hizmetleri GERİ ÖDEME SİSTEMİNDEDİR
Eczacı, tabip, diş hekimi hiçbir şekilde REKLAM yapamaz. Optik ürünler ilaç ve tedavi kapsamında değerlendirilen geri ödeme sisteminde bulunan tıbbi cihazdır.

Mesleki açıdan meslek guruplarını temsil etme görevinin, Anayasa’nın,135 inci maddesine göre kurulan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına aittir. Eczacıların, tabiplerin, Diş hekimlerinin oda birlikleri olduğu gibi artık gözlükçülerin de kanunla kurulmuş kamu kurumu niteliğinde oda ve birliği mevcuttur.
AB ülkelerinde bizdekine benzer bir gözlükçü oda ve birliği bulunmamaktadır.

Geri ödeme sisteminde bulunan hekim reçetesi ile sağlık hizmet sunumu yapılan bir müessesede hiçbir şekilde reklam yapılamaz. Reklam sağlık harcamalarını ve israfı artırır. Haksız rekabete ve yönlendirmeye, geri dönüşümü olmayan Sağlık problemlerine Deontolojik bozulmalara sebep olur. Mesleğimize olan güven ve saygıyı azaltır.
Tabipler, Diş hekimleri ve Eczacılar hiçbir şekilde İNTERNET üzerinden sağlık hizmet sunumu yapamazlar. Gözlükçülerde hekim reçetesi ile sadece optisyenlik müessesesinde satışına izin verilen, ilaç ve tedavi kapsamında değerlendirilen, geri ödeme sisteminde bulunan optik ürünleri internet üzerinden satamazlar
Avrupa Birliği ya da ülkemizde bir meslek adamı, örneğin optisyen sermaye zincirinde işçi pozisyonunda çalışıyorsa kimse ona “halk sağlığı, kamu yararı” reklam, internet satışları konusunda konuşmasına izin vermez. Konuşsa da kimse dinlemez bir karşılığı olmaz. İşini kaybeder.
Hiçbir sermaye grubu karşısında örgütlü bir alım birliği ve örgütlü bir meslek kuruluşu istemez. Çünkü Pazarın zincir lehine el değiştirmesinin önündeki en büyük engel olan bu kurumlardır.(3,5 tekelci sermaye zinciri 25 paralel derneği bu yüzden kurdu, Sağlık, tekelci sermaye zincirlerinin ticari çıkarlarına feda edilemez.

Bunlar sahaya sermaye sözcüleri tarafından, AB aday ülke, bu gelişmelerin karşısında duramazsınız, korkularınızı yenin, korkularınızı atın, DSÖ, AB müktesebatı, bilişim çağı, bilgi iletişim çağı, globalizim, sınırlar kalktı, Dünya köy oldu, değişim, yenileşme, ,SGK ödemeleri kalksın, reklam ve internet satışı olsun, REÇETEMİZİ BİZ ÜRETELİM, işsizlere iş alanı açıyoruz. Güçlerinizi birleştirin, gibi süslü cümlelerle çağrı yapılır, servis edilir.

Yasaklarla, kısıtlamalarla gözlükçülük sektörünün büyüyemeyeceğini söylerler.
Aslında sadece büyüyecek olan kamu sağlık harcamaları ve tekelci zincir sermayenin Pazar payıdır.

Cumhuriyet bir anlamda kapitalizme karşı savaş verdi. Bizler efendisi olduğumuz iş yerlerinde, işçi olarak çalışacaksak biz böyle bir değişim yenileşmeyi REDDEDİYORUZ. Meslektaşlarımıza mesleğin geleceğinde biçilen rol, efendisi ve sahibi olduğu iş yerinde işçi olmak, Sağlık AB müktesebatı değildir. Sağlıkla ilgili olarak üye ülkeler ekonomik imkânlarına ve ihtiyaçlarına göre düzenleme yapabilir.

Sağlık-moda ticaret mesleğine dönüşürsek sağlık harcamalarımız artar. Pazar tekelci zincir sermaye lehine el değiştirir. Bizle aynı nüfusa sahip İngiltere’nin sağlık harcamaları 170 milyar dolar, Almanya’nın 250 milyar Euro, Türkiye’nin 119 milyar TL, sağlık hizmetlerini söylediğiniz gibi piyasalaştırırsak, moda ticaret mesleğine dönüştürürsek, Türkiye’nin sağlık harcamaları 600 milyar TL yi aşar. Ekonomik olarak gelişmiş Almanya ve İngiltere bile sürekli artan sağlık harcamalarını karşılamakta güçlük çekmektedir. Bizim ekonomimiz bu küresel sermaye işgalini kaldıramaz. Şu anda sağlık hizmetleri Avrupa’dan hem ucuz hem de hizmet kalitesi yönünden gerisinde değildir. Sağlık mesleğinde kalarak, Tüm topluma, daha az masrafla daha kaliteli sağlık hizmeti sunumu mümkündür.

SGK ‘NUN GÖZLÜK ÖDEMELERİ MESLEĞİMİZİN KİLİT TAŞIDIR
Geri ödeme hekim reçetesi reklamlar internet üzerinden satış asla vazgeçmeyeceğimiz sağlık mesleği olmanın kilit taşlarıdır. Sigortasıdır. Buradan “geri ödemeyi” çekerseniz, SGK ne ödüyor ki kalksın! Bir sağlık hizmeti geri ödemeden çıkıyorsa o artık sağlık değildir. Hekim reçetesine de gerek yok, reçetemizi biz üretelim söylemi başlar, sağlık ürünü değilse emtiadır, modadır, reklamının ve internet üzerin ’den satışı önünde bir engel kalmaz. Ben internet, reklam istemiyorum ama SGK ödemleri kalksın derseniz, geri ödeme, reklam, internet, hekim reçetesi bir bütündür, birbirinden ayrılamaz. Sağlık mesleği olmanın gereğidir. Geri ödemelerin kaldırılmasını isteyen destekleyenler geleneksel müesseselerin temsilcisi olamaz. Geri ödeme konusunda açıklama yapan meslektaşlarımızın daha sorumlu ve dikkatli davranması gerekir.
Geleneksel müesseseler olarak, Sağlık mesleğinde kalmamız Cumhuriyete vefa ve minnet borcumuzdur. Sağlık mesleğinde kalmamız mesleki geleceğimiz için de kilit taşımızdır. Bu kilit taşları geri ödeme, reklam, internet, hekim reçetesi, bir tanesi çekerseniz çöker. Bu kilit taşlarına AB ülkelerinin hiçbirisinde bulunmayan, çok önemli Oda birlik çatı örgütümüz eklenerek taçlanmıştır. Tüm meslektaşlarımızın uymak zorunda olacağı bir deontoloji tüzüğümüz olacaktır.
Mesleğin tekrar ihya ve inşasını yeni seçilen Çatı meslek kuruluşumuz birlik yönetiminden bekliyoruz. Mesleki sorunlarımızı çözeceğine inanıyoruz.

Çağdaş bir toplum inşa etmenin anahtarı, hekim reçetesi ile satılan, ilaç ve tedavi kapsamında değerlendirilen geri ödeme sisteminde bulunan, optik sağlık gereci tıbbi cihaz olan gözlüğü mal( Emtia)-moda, optisyenlik müessesesini ticarethane, gözlük kullanıcısı hastaları, müşteri gören ticari zihniyeti reddediyoruz.

Artık şunun kararını vereceğiz. Sağlık mesleğinde kalıp müesseselerimizin sahibi ve efendisi mi? Ticaret-moda mesleğine dönüşüp tekelci zincir sermayenin çalışanı mı olacağız?
( 3958 sayılı Gözlükçülük hakkındaki kanun, yayınlanmamış olsaydı, 100 gözlükçü ile başlayan süreç bugün geldiğimiz noktada tamda AB de olduğu gibi, küresel sermaye temsilcilerinin istediği Ticaret –moda mesleği olarak inkişaf edecekti. )
Kilit taşlarımızla oynamayın! Kilit taşlarımızı tartışma konusu yapmayın. Unutmayın ellerinizle yaktığınızı yarın gözyaşlarınızla söndüremezsiniz?

Kendisine, mesleğine, meslektaşına saygısı olmayan önemsiz insanların, bu konu çok önemli demelerinin bir önemi yoktur.

Taylan KÜÇÜKER
Eczacı Gözlükçü