Şimdilerde kariyerini yurt dışında sürdüren, Sivas doğumlu Onur Tarçın aile mesleği olarak tanımladığı sinema ile genç yaşta ilgilenmeye başladı. Çocukluğunda dinlediği film müziklerinden etkilenerek müzik eğitimi almaya başladı. Uzun soluklu eğitim hayatından sonra Avrupa ve Türkiye’de film ve dizilere çeşitli müzikler bestelemeye başladı. Hatta bununla da kalmadı yeteneklerini Hollywood filmlerinde gösterme fırsatını yakaladı. Biz de ona bu işe nasıl başladığını ve Hollywood filmlerinin müziklerini nasıl yaptığını sorduk.
Müzik kariyerine şu anda yurtdışında devam eden Onur Tarçın Konservatuar eğitimini tamamladıktan sonra akademik hayatına Berklee College of Music’de Film Scoring (film müzik bestelenmesi) bölümünde devam etti. Eğitim hayatından sonra Türkiye’de film ve dizilere müzik bestelemeye başladı.
Bu meslekle nasıl tanıştınız?
Aslında derinlere inersek “baba mesleği” gibi bir sonuç çıkarabiliriz. Rahmetli dedem zamanında sinema işletiyormuş, babama miras kalan bu sinema sevgisi de bir video mağazası açmasına vesile olmuş. Haliyle bende o çevrede, filmlerin içinde büyüdüm diyebilirim. Çocukluğum film izleyerek geçti. Binbir hevesle eve gelip film izlemek isterdim. Bir noktadan sonra izlediğim filmlerin müziklerinden etkilenmeye başladım, oyunculuklar ve sahnelerden ziyade müzikler inanılmaz şekilde dikkatimi çekmeye başladı. Bunun sonrasında aileminde desteğiyle genç yaşta müzik eğitimi almaya başladım. Üniversite için İstanbul’a geldim ve aynı zamanda bir kaç küçük projede de kendimi gösterme fırsatı buldum. Lisans eğitimimi tamamlandıktan sonra Berklee’de Film Scoring eğitimi aldım. Yurt dışından edindiğim bağlantılar sayesinde de ilk şahsi projelerimi hayata geçirmeye başladım.
İlk deneyiminiz nasıl gerçekleşti ?
Benim için büyük bir sürpriz oldu gerçekten. Üniversite okuduğum yıllarda, İngiltere’de yaşayan arkadaşım (aynı zamanda meslektaşım) çalıştığı uzun metraj film projesinin müziklerini kendisine verilen sürede tamamlayamamıştı. Fakat filmin kısa bir sürede festival gösterimine yetişmesi gerekiyordu ve benden yardım istedi. 2 hafta gibi bir süre içerisinde filmin kalan sahnelerini tamamladım. Bunun sonucunda festivallerden çok güzel yorumlar, geri dönüşler aldım. Bu beni çok mutlu etti ve iş konusundaki motivasyonumu arttırdı.
“BİRÇOK REKLAM FİLMİNİN MÜZİKLERİNİ BESTELEDİM”
Türkiye’de ne gibi projelerde yer aldınız?
Bir dönem, sevilen televizyon dizilerinin “scoring” işlemlerini yaptım. Ardından Bosch, Samsung, Türk Telekom, Avea, TTNET gibi markaların da içinde bulunduğu bir çok reklam filmlerinin müziklerini besteledim. Bunun beraberinde gelen bir kaç teklif üzerine önemli filmlerin müzik departmanlarında çalışıp, ek müzikler besteleyerek bu projelere katkıda bulundum. Bunlardan bazıları Kara Bela, Yağmur Kıyamet Çiçeği, Şeref Meselesi, Sevimli Tehlikeli, Mucize, Senden Bana Kalan gibi projelerdi.
“TESADÜF ESERİ DİNLEYİP BANA ULAŞTILAR”
Peki JAGON macerası nasıl başladı?
Ben bu süreçte rastlantıların ve birbirinden alakasız görünen bazı şeylerin aslında büyük kapılar açabileceğini tecrübe edindim. JAGON’da bunun örneklerindendir. Los Angeles menşeli tanıtım müzikleri hazırlayan bir şirket bana ulaşıp çalışmalarımı takip ettiklerini ve kendileri için katalog niteliğinde bir albüm hazırlamamı istediler. Ben de kabul edip, gerekli çalışmalara başladım. Albüm tamamlandı ve ardından dijital platformlardan paylaşıldı. Uzun süredir besteci arayışında olan yönetmen tesadüf eseri bu albümdeki bestelerimi dinleyip bana ulaştı ve bu iddalı projede onunla çalışmam için beni ikna etti. Film gerçekten gerek görsellik, gerekse kalite olarak iyi bir seviyeye sahiptir bana göre. Hatta kendi bünyesinde ilklere imza atan işlerden biriydi. Film, benimde katıldığım 37. Max-Ophüls-Preis Film Festivali’nde büyük ilgi ve beğeni ile karşılandı. Sonuçlar ve tepkiler beklediğimden daha iyiydi. Gösterimi halen devam etmekte, umarım aynı şekilde güzel yorumlar almaya devam eder…
Film müziklerini nasıl yapmaya başlıyorsunuz?
Aslında bu biraz meşakkatli bir süreç. İlk etapta gelen senaryoyu okuyorum. Hikayeyi içselleştirebilmek adına fazla ayrıntı istiyorum her zaman. Eğer projeyle ilgili henüz görsel bir materyal tamamlanmamış ise… bu durum hayal dünyamızla baş başa kaldığımızın kaçınılmaz bir işareti oluyor. Filmi içselleştirdikten sonra besteleme sürecine geçiyorum. “Oluşum” olarak tanımladığım bu süreçte filmin ana hikayesine, olaylara ve karakterlere değinecek temaları oluşturmayı hedefliyorum kendime. Bunu yaparken ekibimle birlikte filmin yansıtmak istediği atmosfere uygun enstruman seçimlerini de gerçekleştiriyorum. Ardından hazırladığım bu çalışmaları kimi zaman tamamlanmış, kimi zamansa renkleri ve özel efektleri henüz tamamlanmamış haliyle gelen filme uyarlamaya başlıyorum. Onun ardından kayıt ve teknik aşamalar birbirini takip ederek işi finale doğru götürüyor.
“BU GİBİ ŞEYLERE TAKILMIYORUM”
Nasıl yani? Görsel efektleri tamamlanmamış sahnelerine mi çalışıyorsun?
Tabi tabi, bazen sadece dijital çizilmiş veya yeşil perde önünde sergilenmiş bir sahnede farklı durumlar hayal etmem ve müziği o doğrultuda yönlendirmem gerekebiliyor. Veya oldukça karanlık bir atmosfere sahip bir filmi, gayet günlük gülistanlık bir havada çekilmiş haliyle çalışabiliyoruz. Fakat kilit nokta içselleştirdiğim ve yansıtmak istediğimden ibaret olduğu için çalışırken bu gibi şeylere takılmıyorum.
“2 DAKİKA HATTA DAHA KISA SÜREDE…”
Hollywood filmlerinde çalışma fırsatınız nasıl ortaya çıktı?
Başta bahsettiğim yurtdışı çalışmalarım ve bağlantılarım bu imkanı bana sağladı. Film ve reklam müziğinin dışında fragman müziği hazırlayarak farklı bir tecrübe kazanmak istedim. Şunu belirtmeliyim ki film ve fragman müziği aslında birbirinden farklı iki olgudur. Birinde filmin duygusunu seyirciye ulaştırmayı amaçlıyorken diğerinde filmi, diziyi vs. “tanıtmayı” amaçlıyoruz sadece. Detayına inecek olursam… fragman müziği 2 dakikada hatta bazen daha kısa bir sürede izleyiciyi o filme gidebilmesi, o filmi izleyebilmesi için ikna etmeyi hedefliyor.
Başta sadece DVD ve TV için hazırlanmış B sınıf niteliğinde olan filmlerin tanıtım müziklerini hazırlayarak başladım. Belki çok iddalı işler değildi fakat bana tecrübe ve hız kazandırdığını düşünüyorum. Ardından yavaş yavaş isimli “bilinen” filmlerin DVD & Blu-ray tanıtımlarını, kamera arkası müziklerini Malatya otele gelen escort bestelemeye başladım. Genelde gişe filmlerinin belli başlı ülkelere özgü tanıtımı (fragmanı) hazırlanıyor. Her ülkenin tanıtım stratejisi farklı olduğu için bu yola başvuruluyor. Örneğin “Batman v Superman” filminin Almanya’ya hazırlanan fragmanı ayrı Fransa’ya hazırlanan fragmanı ayrı oluyor. Dolayısıyla müziklerde de kimi zaman değişiklik söz konusu olabiliyor. İşte bu gibi durumlarda da devreye girebiliyorum.
Bize bir kaç örnek verebilir misiniz?
Tabiki! Büyük hayranı olduğum, geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz büyük komedyen, oyuncu Robin Williams’ın başrolünde yer aldığı “A Merry Friggen’ Christmas” filminin Blu-ray tanıtımlarını besteledim. Game of Thrones’un meşhur Jon Snow’u Kit Harington’ın başrolünde yer aldığı “Pompeii” filminin TV Kuşadası sınırsız escort spotlarını hazırladım. Wild filminin Oscar® sonrası tanıtımlarını besteledim, çok eğlenceliydi benim için. Bunların dışında Black Sea, Vice, Cut Bank, Meru, Killing Jesus, Fort Bliss gibi daha bir çok filmin resmi tanıtım müziklerini besteledim.
Gelecek projeleriniz neler?
Şu an bir reklam filmi serisi ve iki sinema filmi projesi var. Birisi Avrupa Kurtköy masaj yapan escort bayan filmi, bir diğeri de yerli bir yapım. İlerleyen günlerde duyurusu yapılmış olur.
