Her türlü optik lens(gözlük camı), kontakt lens, ve optik çerçeve 5193
sayılı optisyenlik hakkındaki özel meslek kanunumuza göre sadece gözlükçü de
satılır.
Cam ve çerçeveden meslek bilgisini de katarak ürettikleri gözlük, görme
kusurlarını düzelten optik sağlık gerecidir. Kimlerin nasıl ve nerede
optisyenlik müessesesi açabileceği ve faaliyet gösterebileceği 5193 sayılı
optisyenlik hakkındaki özel meslek kanunumuzla düzenlenmiştir. . Eczacı, tabip,
diş hekimleri gibi gözlükçülerin de özel meslek kanunu mevcuttur. Sağlık
Bakanlığının gözetim ve denetiminde faaliyet gösterir. Özel meslek kanunumuzun
amaç bölümünde toplumun ve fertlerin sağlığının korunması yasa ile gözlükçülere
emredilmiştir. Reklam yapılarak toplumun ve fertlerin sağlığı nasıl
korunacaktır? Toplumun ve fertlerin sağlığının korunması Eczacılarında
tabirlerinde en temel görevleridir. Eczacılıkta tabiplikte reklam yapılamaz.
Sağlığın reklamı İnternet olmaz.
Gözlük veya gazoz, cips, kola değil ki reklamı olsun. Gözlük mutlaka hekim
reçetesine göre kullanılabilen sadece gözlükçü tarafından üretilebilen ve
satılabilen bir sağlık gerecidir.
Sağlık Bakanlığı, eczacıların, diş hekimlerinin, tabiplerin bakanlığı olduğu
gibi gözlükçülerin de denetim ve gözetiminde bağlı olduğu bakanlıktır. Mevzuat
düzenlemeleri yapılırken konu diğer sağlık mesleklerinden ayrı
değerlendirilmez. Meslektaşın ve meslek kuruluşlarının görüş ve önerileri göz
ardı edilmemelidir. Ne yapalım kanunda 11. maddede böyle, biz ne yapalım
diyemeyiz.
11. madde yanlış mütalaa ediliyor!
11. madde unvana atıf yapıyor. Reklam yapılmasına cevaz vermiyor. Tabela
koymanın yasak yönlendirme olarak kanunda yönetmelikte şerh edildiği yerde,
güneş gözlüğü reklamı yapılır bahanesi ile müesseselere reklam izni verilmesi
anlaşılır ve hukuki değildir.
Eczaneler reklamı yapılan çok sayıda ürün satıyor. Siz hiç İpana diş macunu reklamı yapan eczacı gördünüz mü? Güneş gözlüğü reklamı yapılacaksa, tedarikçisi üreticisi yapsın. TV ve Radyo reklamları ile haksız kazanç ve yönlendirmenin ağababalığı yapılıyor. Talep yaratılıyor, kısıtlı sağlık bütçesinde kamu zararına sebep olunuyor.
1994 yılında Türkiye’nin taraf olduğu ‘Avrupa Sınır Ötesi Televizyon
Sözleşmesi’ uyarınca, ülkeler arası yayıncılıkta reçeteye tabi ilaç ve
tedaviler için reklâm yapılmasının kesin olarak yasaklanmıştır. Hekim
reçetesine göre yapılan gözlükler, göz ve göz sağlığı konusunda birçok tedavi
ve refraksiyon kusurunu düzeltmekte kullanılmaktadır. Gözlük ilaç ve tedavi
kapsamında değerlendirilen geri ödeme sisteminde bulunan tıbbi cihazdır.
Bu sağlık hizmetlerinin ben senden daha uzmanım daha iyi yaparım, anneler günü
,babalar günü ,bende yüzde 50 daha ucuz diye nasıl reklamı yapılabilir?
Ancak sözleşmenin açıklayıcı raporunda, reçeteye tabi olmayan ilaçlar ve
tedaviler sınır ötesi reklâmı konusu, ülkeler arası ikili antlaşmalara
bırakılmıştır. Yani, söz konusu sözleşme reklamın yapılamayacağı durumları
kesin olarak tanımlarken, bunun dışında kalan reçetesiz ilaçlar ve tedaviler
için, reklamın serbest bırakılmasının zorunlu olduğuna ilişkin bir düzenleme
içermemektedir.
Efendim Avrupa’da reklam yapılıyor. Avrupa’da ticaret mesleği olarak
kurgulanmış. Gözlük emtia olarak değerlendiriliyor. Avrupa bu anlamda Türkiye
ye örnek olamaz. Sağlık otoritesinin tercihidir, 5193 ohk nu kaldırır. Bizler
Ticaret Bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteririz. Geri ödeme kaldırılır,
hekim muayenesi de gerekmez, o zaman tamam Türkiye’de de reklam yapılabilir. Aksi
takdirde sermaye zincirlerinin DEFAKTO uygulamalarını kabul edebilmemiz mümkün
değildir.
Hastalarımızın sağlığı sermaye zincirlerinin menfaat ve karlılığına feda
edilemez. 7 bin gözlükçünün ve 24 gözlükçü meslek kuruluşu, Gözlükçüler ve
optisyenler birliğimizin ve kurulan odalarımız her türlü reklamı şiddetle
reddetmektedir. .
Reklam sağlık mesleklerine olan güven ve saygıyı azaltır.
Reklam, sektör pazarının gelişmesini de sağlamaz. Bu, sadece reklamı yapan
firmanın pazarını genişletir. Kamunun tasarruf etmeye çalıştığı kıt
kaynaklarının israfına neden olur. Reklam maliyetleri ile ürün fiyatı ve
harcamaları artar. Devletin, sağlık ödemesi yaptığı bir alanda reklam
yönlendirme, talep yaratarak kamu zararı, haksız rekabet ve haksız kazanca
sebep olur.
Geleneksel müesseselerin bu reklamları verecek finans kaynağı olamayacaktır.
Reklamla oluşacak rekabet, orantısız güç kullanımına sebep verecek geleneksel
müesseselerin olumsuz etkilenmelerine, yüzlercesinin kapılarına kilit
asmalarına neden olacaktır. Ayrıca, tartışılan konunun öznesi insan sağlığıdır.
Ticari değildir. Sektörümüzde reklâmların kesin olarak önlenmesi gereklidir.
Reklâmın sağlık sektörüne bir yararı olmaz.
Reklama gerekçe olarak 5193’deki Unvan başlıklı 11. maddenin reklama izin
verdiğini söylüyorlar. Bu gerekçeyi kabul edemeyiz. Burada kastedilen unvanı
ile ilgili gerçeğe uygun reklam ve tanıtım yapamaz.(örneğin Gözlükçü ve
optisyen unvanı dışında UZMAN olarak kendisini tanıtamaz) Müesseseler reklam
yapamaz.Reklamların da bu hüküm çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir.
TİTCK ve Birliğimizden bu çalışmaları ivedi olarak bekliyoruz.
Taylan KÜÇÜKER
Eczacı Gözlükçü