Çiftçilerin girdi maliyetlerinde yaşanan artış nedeniyle zor günler geçirdiğini ifade eden Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, “Girdi maliyetlerindeki artış bu şekilde giderse bizim çiftçimiz üretimden vazgeçecek. Kuraklığın başlaması, girdi fiyatlarının pahalı olması çiftçimizin para kazanamaması ve kendi kendini geçindirememesine neden oluyor. Çiftçilerimiz kara kara düşünüyor. Devletimiz gübre fiyatlarına, motorin fiyatlarına çare bulmazsa 2022 daha sıkıntılı geçecek” dedi.
TÜRKİYE’NİN BUĞDAY AMBARI SİVAS’TA BUĞDAY HASADI BAŞLADI, SİVAS VALİSİ SALİH AYHAN DA BİÇERDÖVERİN DİREKSİYONUNA GEÇEREK BUĞDAY HASAT ETTİ. (MUSTAFA KOÇYİĞİT/SİVAS-İHA)
Türkiye’nin buğday ambarı Sivas’ta buğday hasadı başladı, Sivas Valisi Salih Ayhan da biçerdöverin direksiyonuna geçerek buğday hasat etti.
Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, çiftçilerin sorunlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Girdi maliyetlerinin fahiş oranda arttığına dikkat çeken Çetindağ, çiftçilere acil destek verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Sofrasında tükettiği gıdayı dışardan alan, en temel ihtiyaçlarını ithal eden bir ülkenin, bağımsızlık iddiası havada kalmaya mahkûmdur” sözlerini anımsatan Çetindağ, “Sayın Cumhurbaşkanımızın bu sözü çok önemli. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanımız Sayın Şemsi Bayraktar da ‘Tarıma hükmeden dünyaya hükmeder’ diyor. Koronavirüs bir kez daha tarımın çok önemli olduğunu gösterdi. Yani tarım olmadan yaşamanın da hiçbir anlamı yok dünyanın da bir anlamı yok. Bu nedenle tarıma hak ettiği değeri vermeliyiz” dedi.
ÇİFTÇİMİZ KENDİ KENDİNİ GEÇİNDİREMİYOR
“Çiftçilerimizin girdileri çok pahalı ama ürettiği ürünün fiyatı iç piyasada veya dışarıda çok düşük” diyen Çetindağ, “Bu da çiftçimizin para kazanamamasına neden oluyor. Bu insanlarımız çiftçilikten yavaş yavaş vazgeçmeye başlıyor. Bunun en kısa zamanda düzeltilmesi lazım yoksa Türkiye büyük sıkıntı yaşayacak. Allah var etsin; devletimiz çok büyük sulama yatırımları yaptı, tarımla ilgili altyapılar kurdu, barajlar faaliyete geçti ama son gelen sıkıntılar bunları aldı götürdü. Aklınıza gelen bütün tarım ürünlerinde büyük sıkıntılar yaşandı. Girdi maliyetlerindeki artış bu şekilde giderse bizim çiftçimiz üretimden vazgeçecek. Kuraklığın başlaması, girdi fiyatlarının pahalı olması çiftçimizin para kazanamaması ve kendi kendini geçindirememesine neden oluyor. Çiftçilerimiz kara kara düşünüyor” diye konuştu.
DAP GÜBRESİ 14 BİN 200 LİRAYA YÜKSELDİ
Gübre fiyatlarındaki artışa dikkat çeken Çetindağ, “Geçen sene tonu 2 bin 500 lira olan ÜRE gübrenin fiyatı şu anda 14 bin 700 lira. Tabana attığımız DAP gübresini bu yıl çiftçilerimizin neredeyse yüzde 70’i kullanamadı. DAP gübresi 2 bin 900 liradan 14 bin 200 liraya yükseldi. Çiftçimizin bu şekilde gübreyi atmasının imkanı yok. Bu gübreyi atmadığı zaman da verim düşecek. Buğdayda, şeker pancarında, mercimekte verim düşecek. Bu gübreleri vermediğimiz müddetçe hem verim düşük oluyor hem de kalite düşük oluyor. Biz bu şekilde gübreyi atmadığımız zaman esas sıkıntı 2022’de başlayacak. Çiftçimiz 14 bin 200 liraya bir ton gübreyi alıp bunu arazisine atarsa para kazanma şansı yok. Çiftçimizin bunu alacak gücü de yok, zaten alamadı da. O nedenle hükümetimizin şu anda çiftçimize destek vermesi lazım. Çiftçimizin kullandığı motorine her gün zam geliyor. Bunu çiftçi nereye kadar götürecek? İnsanlarımızı korkutmak için demiyorum ama eğer devletimiz gübre fiyatlarına, motorin fiyatlarına çare bulmazsa 2022 daha sıkıntılı geçecek. Ülkemizde 20 milyon ton civarında buğday üretiliyor. Sivas’ımız 700-800 bin ton buğday üretiyordu. Bu şekilde giderse Sivas’ta buğday üretimi 250-300 bin tona düşecek. Çünkü gübre atılmazsa verim en az yüzde 50 düşecek. Devletimizin buna bir çare bulması lazım” açıklamasında bulundu.
KURAKLIK ARTIYOR
Ülkemizde kuraklığın her geçen yıl arttığını kaydeden Çetindağ, çiftçilerin kuraklığa dayanıklı ürünlerin üretimi noktasında bilgilendirilmesinin büyük önem arz ettiğini söyledi. Çetindağ, “Aralık ayındayız. Kış mevsimindeyiz, kar olması lazım. Şu anda ne yağmur ne de kar var. Kuraklığa dayanıklı ürünlerin üretilmesi noktasında tüm çiftçilerimiz bilgilendirilmeli. Üniversiteler, Tarım ve Orman Bakanlığımız, sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek şimdiden bunun hazırlığına başlamalı. Başlamadığımız zaman daha büyük sıkıntılar yaşayacağımızı düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.
